20 Şubat 2012 Pazartesi

Nedir bu PİNTEREST? Nasıl kullanılır?



 Pinterest kendisini: "Pinterest size web'de bulduğunuz tüm güzel içerikleri organize etme ve paylaşma imkanı sunar. Pinboardlarınızı düğünlerinizi organize etmek,evlerinizi dekore etmek, yemek tariflerinizi yayınlamak ve saklamak için kullanabilirsiniz. En güzeli yeni pinboardlar oluşturarak insanlar ile paylaşabilirsiniz, ilgi alanlarını öğrenebilir ve yeni şeyler keşefedebilirsiniz. Davetiye almak için" request an invite.

Pinterest bir sosyal ağ olmanın yanında görsel olarak facebook ile kıyaslanamayacak kadar başarılı bir mecra. like butonu ve yorum yapabilme imkanı veren bu mecra kendi ilgi alanlarınıza göre içeriklerinizi kategorize edip sizin içinde ulaşılması kolay bir hale getiriyor. Siteye davetiye yolu ile giriş yapabiliyorsunuz. Davetiyenizi siteden kendiniz talep ederseniz davetiye gelme süresi 2 günü bulurken siteye üye bir arkadaşınız tarafından size davetiye gönderildiğinde hemen üye olabiliyorsunuz. En güzel özelliklerinden birisi de sitenin facebook accountunuz ile bağlantı kurabilme imkanı vermesi. Bu nedenle üyelik çok kolay. Üye olur olmaz size ilgi alanlarınızı seçeceğiniz bir liste gösteriliyor. Buradan ilgi alanlarınızı seçtikten sonra bu ilgi alanlarına uygun pinboardlarınız otomatik olarak oluşuyor. Bu pinboardların adlarını değiştirme içeriklerini seçme yetkisi sizde. İsterseniz pinboard'un adını değiştirebilir isterseniz pinboardu silebilirsiniz.

Bu arada "Pinboard" türkçe tabir ile mantar pano. :) Yukarıda benim uzunca anlattığım ama en fazla 1 dakika alan aşamalardan sonra Pinterest size beğeni ve ilgi alanlarınıza göre takip edebileceğiniz otomatik bir celebrity user listesi atıyor. Buradan sonra artık herşey çok kolay. İçerikler sayfanızda görüntülenmeye başlıyor.

REPİN
Beğendiğiniz içeriklerin üzerine gelerek "Repin" butonuna bastıktan sonra açılan pencerede ilgili mantar panonuzun adını seçerek görseli kendi panonuza taşıyabiliyorsunuz ve bu yeni içeriğinizi artık sizi takip eden kişilerde görüyor.

"EVERYTHİNG"
Ekranın üst tarafında bulunan "everything" butonuna tıkladığınızda içerisinde dekorasyondan fotoğrafa, doğadan, mimariye kadar bir çok farklı ilgi alanını içeren bir pencere açılıyor ve buradan görüntülemek istediğiniz içeriği seçerek sadece o içerkler ile ilgili pinboardlardan gelen görselleri görebiliyorsunuz. "Everything" butonuna çift tıkladığınız zaman ise size o anda pinlenmkete olan tüm kategorilerdeki pinlerden bir karma getiriyor. Böylece değişik alnlar ile ilgi birçok içeriği inceleme imkanı bulabiliyorsunuz.

"VİDEOS"
Pinterest üzerinde etiketlenmiş ve yine kategorilerine göre ayrılmış bir çok vidoya ulaşma imkanı veren bir alan. Buradan diğer sekmelerde olduğu gibi videolara ulaşmanız mümkün.

"GİFTS"
Bu linke tıkladığınızda karşınıza dolar biriminde bir fiyat listesi çıkıyor. Gifts başlığından sevdiklerinize pintereste linklenmiş ve fiyatları belirtilmiş hediyeler bakma imkanınız var. Aynı zamanda ilgilendiğiniz hediyenin görseline çift tıklamanız halinde sizi ilgili görselin alınabileceği siteye yönlendirerek satın almanızı kolaylaştırıyor. Henüz Türk firmalar bu özellikleri çok keşfetmedikleri için genellikle yönlendirilen siteler Amerika ve Avrupa çıkışlı.

"ADD+"
Bu başlığa tıkladığınız zaman pinterest size yeni bir mantarpano oluşturma(Create a board), beğendiğiniz bir içeriği internetten linkleyerek mantar panonuza taşıma ve sizi takip eden kişilere yayınlama(Add a pin) ve bilgisayarınızda bulunan bir görseli pinterest'e yükleme (Upload a pin) imkanı veriyor.

Tüm bu pinleme süreçlerinde ister kendi yüklediğiniz, ister başkasının duvarından aldığınız pinlerin altına kendi yorumlarınızı ve açıklamalarınızı ekleyebiliyorsunuz. İsterseniz yaptığınız yemeklerin fotoğraflarını çekerek altına tarifinizi de ekleyebiliyorsunuz. Yada çok beğendiğiniz bir görsele çift tıklayarak görselinn alındığı siteye yönlendirilip ilgilendiğinizi içeriklere benzer daha fazla site ve içerik elde edebiliyorsunuz. Beğendiğiniz içerikleri like edebilir, yorum ekleyebilir olmanızda sadece pinleme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor çünkü like butonunu

Pinterest'te sizi takip eden kişiyi takip etmek zorunda olmadığınız gibi takip ettiğiniz kişinin tüm mantar panolarını takip edebilirken sadece ilgili olduğunuz panolarını da takip etme özgürlüğü sunuyor. Çok fazla kişiselleştirebilme özelliği olan Pinterest kullanım kolaylığı ve sunduğu zengin içerik ile keyifle vakit geçirilebilen bir alan.

Şu anda internette dolaşan istatistikler ve en son Mark ZUCKERBERG'inde siteye üye olması ile geleceğinin ne kadar parlak olduğunu ortaya koyuyor. Son dolaşan dedikodular ise Facebook'un Pinterest'i satın almak için hazırlık yaptığı yönünde.

Özellikle firmaların ve interneti iyi kullanan kişilerin mutlaka üye olması gerektiğini düşünüyorum.

Daha fazla keşfettiğim özellikler olursa tekrar yazacağım.

Herkese keyfili Pinlemeler :)


5 Şubat 2012 Pazar

Benim hakkımda birkaç zırva

bazen "vay" diyorum kendi kendime "sen bu dünyaya özel bir amaç için getirilmiş olmalısın". aklım başıma gelince kendimde inanmıyorum tabi.

evden çıkarken annem o gün çok yakışıklı gözüktüğümü söylemişse " arkamda ambulans dolaştırıcam bayılan kızları toplasın" diyip annemden "hadi ordan ukala" lafını işitmezsem evden eksik çıkmışım gibi geliyor eve dönüp aynı sahneyi yaşamak için eve girip girip çıkıyorum.

yan ayan gezen kızlı erkekli çiftlerde kızı seven çekingen erkek ile erkeği takmayan havalı kız en çok dikkat çeken ikilidir bence. en çok onlar gözüme çarpar. hele birde erkek kıza açılamamış ise durum çok komiktir. kız çocuğu büyük ihtimal çözmüştür ve bununda verdiği özgüvenle herşeyi yapmak ister erkek ise "aman maymun olmayalım" mantığı ile çekingen ama ağır havasını korumak için kıvrınıp durur. işte o an gidip o erkeğe " aslan gibi adamsın ne çekiniyosun" diye enseye tokat çekesim geliyor.

bazı konularda hep aynı şeyleri anlatmayı severim. mesela askerlik muhabbetinde askerlik hatıralarını dinlediğim kişilerin anılarını naklederken kronolojik sıraya bile dikkat ederim ki sıra hiç bozulmasın. bilen bilir askerlik konusunda en son kuzenimin askerlik hatıralarını anlatır konuyu kapatırım

sebepsiz bir şekilde herkese karşılıksız yardım etme isteği içinde bulunduğum bazı anlarım oluyor. o anları atlattıktan sonra kendimi enayi gibi hissediyorum.

küçük bir teşekkürü dünyalara değişemeyeck bir adam olsamda maaşımı dolar üzerinden almayı isteyecek kadar paragözüm.

hayatımda hep paradokslara sempatiyle yaklaşmışımdır. paradokslar benim için birbirini sürekli göt etmeye çalışan iki kardeş gibidir ayrılamazlar ikilikleri beni hep eğlendirir.

yeni aldığım kıyafeti hemen giymeyi çok severim. yeni kıyafet hemen giyilmelidir bence, 2 gün sonra o yeni olmaz ki eski olur büyüsü kaçar.

bir ortamda osurupta "ben osurdum" diyen adamın özgüvenine hayran olmayan kişi tanımadım. tanıyacağımıda sanmıyorum.

ilk okuldayken maraşlı bir arkadaşım vardı ve bana maraşta geğirip osurmanın hiçte ayıp olmadığını ailece bu şekilde yaşadıklarını hatta dedesinin bile ulu orta bunları yaptığını söylemişti. o arkadaşımla tanıştıktan 16 yıl sonra maraşlı bir sevgilim oldu, o şerefsiz yüzünden az kalsın ilişkim bitiyordu. demek ki ayrı köylerdenmiş.

İstanbul'a çalışmak için ilk geldiğimde bir orada bir burada kalmıştım, daha sonrasında tam zanalı işe girdiğimde daha iyi bir maaş aldığım için yeniden ev tutma imkanım olmuştu. Şimdi yine daha az bir maaş ile tam zanalı bir işte çalışıyorum ve yine bir orada bir burada kalıyorum. Ev tutmak için yeterli parayı kazanamıyorum ama istediğim işi yapmaya çalışıyorum. Sanırım kendimi göçmen durumuna düşürmekte üstüme yok.

Zor olanı sevmemin yanında zorlanmayı sevmiyorum. Beni birşeye zorlayamazsınız. Herkesin doğrusu kendine kardeşim. Ben seni birşeye zorlamıyorsam sende beni zorlamayacaksın. Sana siyah gelen bana beyazdır belki.

Kendi içimde gel git yaşamam benim dengesiz olduğumu gösteriyor olabilir. Bence dengesizlik durumuna göre iyidir. Dengeizliğimin dengesini kurmaya çalışırken harcadığım çaba beni iyi bir yere götürebilir.

Kendi hakkımda çok düşünmem egoist olmamdan mıdır bilinmez ama kendimi tanımaya ve değiştirmeye çalıştığıma bir kanıt olduğunu düşünürüm hep.

Bence kendinden bahsetmeyen insan alçak bir iki yüzlüdür. Tabi bu sürekli kendisinden bahseden insan olmak ile aynı şey değil. Sürekli kendinden bahseden insan sıkıcıdır.

"İyiler can sıkar" diye bir söz var, çok doğru bence. Hem iyi bir insan olup hemde eğlenceli olmak çok zor. Herkes şeytanın hinliklerini ve o it kopuk yanını sever.

Herkese hayal etmek öğretilmeli bence. Hayal etmekten vazgeçen insan çürümeye başlayabilir. Amaç edinmek için hayal etmek gerekir.

Sosyal Medya Uzmanı Kim olmalı?

Sosyal medya uzmanlığı ile ilgili sahip olması gereken özellikleri sıralamak istiyorum uzun zamandır. Aslında bu isteğin bende oluşmasını sağlayan birkaç faktör oldu. Etrafımda gözlemlediğim sadece sosyal medya account yönetimi dışında pek fazla etliye sütlüye karışılmak istenmemesi. Ama benim fikrim bir sosyal medya uzmanı daha fazla insiyatif alıp müşterisini yönlendiren de olmalı.

Bence sosyal medya uzmanı bir marka yöneticisi de olmalı. Çünkü marka'nın itibarını sosyal medya üzerinde yöneten bunun ile ilgili aksiyon alan, firmanın dilini ayarlayan ve kitlesini tanıyan kişi firmanın aynı zamanda marka yönetiminde de etkin rol almalıdır. Beklentileri canlı olarak ölçebilme, müşteri kitlesine interakitf olarak dokunabilme ve bu kitlenin zevk ve tercihlerini ölçümleyebilme gücüne sahip bir kişi bence sadece içerik üretimi ile sınırlı kalmamlı, zaten bu bilgiyi israf etmek olur.

Sosyal medya'cı iyi bir analist olmalı. Tüm verileri iyi değerlendirip anlamlandırabilme yeteneğini içerisinde barındırmalı. Datalar onun için anlamsız rakamlar bütünü değil aynı zamanda bir yol haritası ve sonuç belgesi olabilmeli. Elde ettiği dataları kullanarak bir yok haritası çıkarabilmeli.

Sosyal medya uzamnı aynı zamanda kreatif olmalı. Yaratıcılığı olmayan bir sosyal medya uzmanı içerik üretiminde sıkıntı yaşayabileceği gibi kitle yönetiminde ortaya çıkacak kriz anlarında da sorun çözme konusunda sıkıntı yaşayacaktır.

Sosyal medya uzmanı iyi bir PR'cı olmalı. Halkla ilişkiler yönetimini iyi yapmayacak bir sosyal medya uzmanı aynı zamanda iletişim için kullanılan sosyal medyayı iyi kullanamayacak ve müşteri isteklerine ve firma hedeflerine ulaşmada zorluk yaşayacaktır.

Sosyal medya uzmanı sosyoloji'den birazcık anlamalı. Kitleler ile iletişimde olmak için kitlelerin hareketlerini anlamlandırabilmek gerektiğinde kişilerin agresif tavırlarını kısıtlayıcı ve onları ele geçirici psikolojik aksiyonları alabilmek gerekir. bu neden ile birazcıkta olsa sosyolji bilimine yakın olunmalı.

Sosyal medya uzmanı şimdilik bir kalemde yazabildiklerim ile bu öğeleri içersinde bulundurmalı. Çok yönlü olmalı, çok yönlü düşünebilmeli ve farklı alanlara ilgi duymalı. Gelişime açık, değişimleri takip eden kişi olmalı.

4 Şubat 2012 Cumartesi

Sosyal Akademi 3. Hafta



Bugün 10 numara bir sosyal medya eğitimine daha girdik. Bu arada bir haftadır yazamıyordum çünkü işe girdim. Detaylara yazının sonlarına doğru değineceğim.

Bu haftaki eğitimlerimiz inanılmaz geçti. Haftaya Fatih Güner ile başladık ve geçtiğimiz haftalarda kar nedeni iel iptal edilen hocalarımızdan Taci ile haftasonu dersimize başlayıp Gizem Yücel ile muhteşem bir kapanış yaptık. Zaten her dersimizde yanımızda olan Fatih ile geçirdiğimiz dersler çok zevkli ve eğiticiydi. Derslerimizde birçok monitoring ekranını ve sosyal medya takip tekniğini öğrendik. Fatih hakkında artık çok yazabileceğim bişey kalmadı aslında, daha önceki yazılarımda uzun uzun bahsetmiştim.

Taci YALÇIN Leo Burnett Türkiye'de çalışan deneyimli bir sosyal medyacı. Kendsini çok iyi yetiştirmiş 2 üniversiteyi yarıda bırakmış bir üniversiteyi hala okumakta olan,özgüveni ve bilgisi yüksek biri. İlk ders biraz tutukluk yaşamış olsada ders arasında Fatih'in kendisine verdiği "ayar" ile 2. derse bomba gibi girdi ve bizi sosyal medya'da marka duruşu hakkında iyice doldurduktan sonra birde üstüne bizimle birlikte yemek yemeye gelerek orda da hoş sohbetini esirgemedi.

Öğleden sonra 4 saatlik maratona Gizem YÜCEL ile başladık. Daha ilk dakikasından konuya hakimiyeti ve sempatik tavrı ile sınıfın yemek sonrası rehavetini dağıttı. Gizem hanım bence kendisini çok iyi yetiştirmiş, sunum yeteneği çok yüksek, özgüven konusunda kendisini aşmış, gayet sempatik, jest ve mimiklerini çok yerinde kulanabilen, sosyal medya ile ilgili birçok konuyu hatim etmiş ve insan psikoljisinden çok iyi anlayan biri. Ders içerisindeki tavrıile çoğu zaman bizi güldürmeyi başardı. Diğer derslerimizde de çok eğlenmiştik ama bunda bir ayrı eğlendik bence. Yorgunluk dışında herkes hayatından çok memnundu. Kendisinden aldığımız bilgilerin kıymeti çok yüksek.


Bunların dışında Krombera adında bir firma'da çalışmaya başladım. Şimdilik herşey iyi. işi öğrenip kendimi dahada geliştirmeye çalışıyorum. Firma ile ilgili detaylı bilgiyi ilerleyen zamanlarda yazmayı planlıyorum çünkü şu anda yorgunluktan bayılmak üzereyim zaten.


Herkese iyi haftasonları.