3 Nisan 2012 Salı

Özgür değiliz, hiçbirimiz!

İçimden yükselen isyana ses verdim. Diyor ki bana; "İnsan olmak ne kadar zor?" Öyle hayatta kalmakta durarak yapabileceğin şey değil. Beklentileri var hayatın senden. Kendini kandırma hiç sırf başkaları istiyor diye neler yapmadın ki şu hayatta. Sırf başkaları öyle düşünüyor diye, sırf ona önem veriyor diye neleri almadın ki? Güzel bir araban olmasını sırf kendin için mi istedin her zaman? Kandırma kendini. Bir sen değilsin sürekli koşan, bir sen değilsin hayatın kovaladığı. Ne elde etmek istediklerimiz ne elde ettiklerimiz asla yetmeyecek. Hep birşeyleri kovalarken hayat akıp gidecek.

Yok artık öyle uzun uzun soluklanmalar, hasta oldun mu en fazla 2 gün, sevdiğin biri ölse en fazla 3 gün izinlisin. Yas tutman bile yasak. Evleneceğin zamanı, çocuklarının doğacağı tarihi bile paranı verenler belirliyor. Doğduktan sonra çocuğunun yanında kalabileceğin süreler yasalarce ve şirketlerce belirlenmiş ve o süreyi bile topluca kullanma hakkını şirketler cebren elinden alıyor. Stres ve sinir nedeni ile yaşadığın hastalıklar aldığın ücretin üstüne çıkıyor. Para öyle birşey ki kardeşim keyfince sevdiğinle harcayamıyorsan sevdiklerinden uzak kalıyorsan ineğin önüne koy yemez para diyip değer verdiğin o kağıt parçasını.

Köle değilde nesin? Özgür yaşadığını mı sanıyordun canım arkadaşım?

Üzgünüm, kandırma kendini.

O ev senin evin değil güzel kardeşim. O hayat'ta senin hayatın değil. Nerde hani hep almak istediğin o kedi/köpek? Nerde hani çok istediğin o avrupa tatili? Hani arkadaşlarınla çıkacağın o güzel yaz tatilleri?

Hani o büyük hayalleri olan insan? Para kazanırım, evlenirim, çocuk büyüsün sonraları ve sonu gelmeyen hayat telaşı içinde kaybettin hepsini. Kaybettik herşeyi. En başta kendimizi.

Özgür değiliz, hiçbirimiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder